29 Aralık 2010 Çarşamba

Hotel California

cinema

Hamburg lebt

Endlich mal wieder zwei spannende Ausstellungen in Hamburg, die den tristen November vergessen machen. Einmal der großartige Tom Schmelzer bei White Trash Contemporary. Und dann die nicht minder großartigen Till Gerhard, Henning Kles und Heiko Müller bei Feinkunst Krüger Hingehen. Unbedingt.

tomschmelzer-kl
Tom Schmelzer: Homo Bulla

Tom Schmelzer: BEAUTIFUL OUTSIDE MY HEAD FOREVER
05.Nov.-15.Jan. 2011
White Trash Contemporary
Neue Burg 2 (Eingang Willy-Brandt-Strasse)
D-20457 Hamburg

Bewegte Bilder von der Ausstellung hier: vernissage.tv

bg_arrival
Heiko Müller: Arrival

Till Gerhard, Henning Kles und Heiko Müller
Avalon Rising

Nur noch bis zum 27.11.

Die Neue bei der US-Vogue: Emily Holt

Als ich hörte, dass es eine neue Modejournalistin bei der US-Vogue geben soll, weil Sally Singer die Vogue verlassen hat, musste ich lange darauf warten, einen neuen Namen zu lesen. Anna Wintour, die sich sonst recht schnell entscheidet - auch in Personalangelegenheiten - hat nämlich ganze sechs Monate gebraucht, um eine neue Mitarbeiterin zu finden.
Emily Holt verstärkt jetzt die Vogue Redaktion in New York City. Beim Namen Emily Holt musste ich sofort an “Der Teufel trägt Prada” denken, in dem Emily Blunt eine Hauptrolle spielt und von einem Designer namens James Holt die Rede ist. Ein lustiger Zufall.
Die “Ice-Lady” Anna Wintour hat sich also entschieden. Emily Holt arbeitete zuvor für WWD und W. Sie hat einen Master in Journalismus von der NYU. Emily hat jetzt einen neuen Job, für den tausende Frauen sterben würden. Wer allerdings “The September Issue” gesehen hat, wird bezweifeln ob die Arbeitsatmosphäre in der Vogue Redaktion wirklich so erstrebenswert ist. Aber die Vogue ist nun einmal die Vogue.
NEW YORK, NY - DECEMBER 01: 2010 NYC & Company Foundation Leadership Awards honoree Vogue Editor Anna Wintour attends the The 2010 NYC & Company Foundation Leadership Awards HonGala - Cocktails at The Plaza Hotel on December 1, 2010 in New York City. (Photo by Astrid Stawiarz/Getty Images for NYC & Company)
Anna Wintour hat endlich eine Neue für die Vogue gefunden


Von;
http://new-york-city.edelight.de/b/die-neue-bei-der-us-vogue-emily-holt/

Coulda Been a Contender



In my travels throughout the five boroughs, I see and photograph many things. I am unable to get adequate information about some of these subjects. For this and any other number of reasons, I may not feel that they lend themselves to the type of stories I have evolved to writing in this website. So, today I have assembled a collection of photos that did not quite make the grade as far as individual postings, but, in the words of Marlon Brando, any one of them Coulda Been a Contender ...

Photos (Left to right, top to bottom): Hess Station and building mural on 4th Avenue Brooklyn, Sohmer Piano Building, blue violinist under Washington Square Arch, Dumpling Truck in the Financial District, students painting in Washington Square Park.
von:
http://newyorkdailyphoto.blogspot.com/

3 Ekim 2010 Pazar

Rohan


Rohan bayrağı
J. R. R. Tolkien'in kurgusal Orta Dünya evreninde bir ülke. Orta Dünya kıtasındadır. Başlarda Gondor'un sınırları içerisinde kalan Ak Dağlar'ın kuzeyinde bulunan Calenardhon bölgesi Üçüncü Çağ'ın 2510 yılında Vekilharç Cirion tarafından Kuzeyli Eorl ve halkına armağan edildi. Kuzeyin engin diyarından adamlarına önderlik ederek

Gloin


Gloin karakteri J.R.R. Tolkien'in hayali cüce karakteridir.......
Gloin üçüncü çağın 2783. yılında doğdu. O sırada abisi Oin 9 yaşındaydı.Uzun yıllar sonra abisi ile birlikte çok büyük bir savaşçı oldu. Thorin ve kafilesine katıldı. Bu kafilede bir sürü macera atlattı ve Beş Ordular Savaşı'na katılarak abisi ile sağ çıkmayı başrdı. Demirayak Dain'in kral oluşuna ve Thorin'in ölümüne tanık oldu.

Gondor

Gondor

Gondor, J. R. R. Tolkien'in kurgusal Orta Dünya evreninde bir ülkedir.
İkinci Çağ'ın 3320 yılında kuruldu ve Dördüncü Çağ başladığında varlığını hala sürdürmekteydi. Konumu, Mordor'un batısında, Belfalas Körfezi'ndedir. Gondor isminin anlamı "taş ülkesi"dir. Gondor ülkesi ayrıca Güney Krallığı, Taş Ülke olarak da bilinirdi.

14 Eylül 2010 Salı

kanondur önce yaşadığım
sonra hisssettiğim
ekvatora gideceğim
çabuk doğup çabuk batacak güneşim
bu hızdan medet umacağım
şeytan bunu izliyor

zen işi

içindeki bir bardak fazladan su
değil
içindeki bir bardak su
yükseltir bulutu
'unsui'
ben ne anlarım ki simgelerle konuşmaktan ?

12 Eylül 2010 Pazar

bir adam yaklaştı bambuya
ve bir kısmını budadı
bambu unuttuğu herşey'ler'i
birden biliverdi
' senden neden kurtulmak istedim ? '
diye düşündürdü
adamın keskin herşey'ler'i
' senden kurtulmak istedim , çünki sen benim bir parçamdın '
diye buldu bambu
bambu adamın unuttuğu herşey'ler'i de
birden biliverdi
işte böyle buyurdu zerdüşt

30 Ağustos 2010 Pazartesi

KAAN İNCE

harita

haritası parçalandı ellerimde gecenin, bir yitiriş değil
bu, sınırları tutamadım yerinde, gözlerime doldu sular,
şimdi zaman oynak bir gölge. nasıl başlasak geri dönmemek
için? hüzünkıran ardında saklanan kalbimle, artık, okyanuslara
açılmak geçmeli içimden. biliyorum. ama kavuşmalar ayrılıktır
bazen.

ÖZGE DİRİK

"ipek böceği attım
eşarp düştü içime..."

...uyandım
rüyamda kanamış dilim
belki kıtlama jiletle bağrılan
yaşam öyküleri anlatmışımdır çocuklara.
çocuklar dedim de
onlar da kanadılar
kanınca bana.

kalktım
bir eşkiya rica etti yüklerimi
güzel de bir kadın
çocuğunu öleceği yaşa büyütemeden giden
bir anneyi uğurlamış olsa da
onyedi kalp kriziyle

yürüdüm
adımlarım nasıl da uyarılıyor
kapıyı çalan biri olduğunda
isterse bir hırsız olsun
kapıyı çalmaya yeltenen

öldüm

ve yarın üşüştüler başıma; yaşlar, ayaklar, gözler
ve yarı yaşam yakınmaları sürdü adıma
ve yar uzun saçlı bir adamla geldi mezarlığa
ve ya bir kadınla...

ve

gömdüler beni,
öldürdükleri gibi
özenle.

ÖZGE DİRİK

Fernando Pessoa

Fernando Pessoa

Şeytanın Saati

Özgün adı: A Hora do Diabo
Çeviri: Işık Ergüden


"Masallardaki Yakışıklı Prens'i, Mükemmel Erkeği, Yorulmak bilmez âşığı hiç düşünmediniz mi? Sizi kimsenin okşamadığı gibi okşayacak birini, sanki siz onun içindeymişsiniz gibi sizin olan birini, aslında bir olan üçlü bir coşkuda hem babanız, hem kocanız, hem de oğlunuz olan birini, hiç yanınızda, düşünüzde hissetmediniz mi?
... Bendim o, her zaman ben, ben Yılan -bana verilegelen rol bu- dünyanın başlangıcından beri...
... Ben İmgelem Tanrısı'yım, yitik, çünkü yaratmıyorum.
... Ben sesi esriklik, ruhu yanılgı olan, yaratmadan yaratan Tin'im.
... Ben, senin her zaman aradığın ve asla bulamayacağın kimseyim."
ben bir balmumu firmasıyım
satılmayan şeylerin reklamını yapıyorum
bu kavun içi kaçıkların üzerinde titremesini beklemek gibi
balıklarla kaçıkları karıştırmıyorum
yaşlı adamlarda seyrediyor
bana kavun içi renginde olabilecek başka birşey söyle diyorum
çıplak ama erotoik olmayan birşeyler olmaya çalışıyorum
bizim ellerimiz titriyor ya - diyorlar
'' gözleri yok küçük kabakların ''diyor sylvia
Benim adım görsel hafıza testi
kuyumda insanlar biriktiriyorum
insanlar ve yukarıya tırmanan sesler su biriktiriyor .
suyumu boşaltıyorum
gecikip de gelen sesler için
hep minnettarım tabiata
herşeyi anlamak istediği gibi anlayan biriyim nasılsa
toplam iki duygum olsun benim olmaz mı diyorum
ama derinlik herzaman serindir
ipi sarkıtsan , tutunacak bir uzaklık bulunurmu ki ?
onlar hala yukarıda büyük mekanlar arasında uzlaşma sağlıyorlar
Diyorumki tanrı düşsün sana küçük kuyu ,
tanrı bir defada müstehçen bir yönetici olduğunu düşünsün

20 Ağustos 2010 Cuma

hüznün altın çağını yaşıyoruz
insanlar akşam yemeklerinden önce mutsuz olmayı unutmuyorlar
oysa bize biraz derinlik yeterdi
sonra çocukluk yapmadan oturacakık yazı masalarımıza
şimdi mecburum
canı acıyan birini gördüğümde
biraz heyecan olacak üzerimde
ama ona inanmayacağım
yaklaşıp kimseye şefkat göstermeyeceğim
madde ve onun daha az yoğun hali fikirler ve en saydamı yokluk katı ve kendini tamamlamış , çeşitlenmek için bölünüp zahiri olarak farklı parçalarmış gibi görünen varlıktan meydana gelmiş olamaz . varlık başından beri orada olmuş olmalıydı ve bunu yaşam , hareket , hissedilmeye değer şeyler ve karmaşık sistemler yokluğun , yıkımın varlığın üzerine bir gölge gibi düşmesi , şeylerin seçilimini kolaylaştırması , yeniyi göstermesiyle mümkündür . çünki hiçbirşey orada değilken bir anda orada olamaz . varlık olmanın iyi enerjisiyle kendini sıfırdan yaratmış olamaz . yokluk zaten orada olan varlığın işe yaramasını sağlar. orada olana müdehale etme cesareti ve gücü sadece yokluğun yıkıcı enerjisinde vardır . bu yüzden bizim şu anda temas ettiğimiz evrende kusursuz , ritmli , dengeli , uyumlu muhteşem nesneler değil sadece bunların zihinimizdeki fikirleri ve buna en çok yaklaşan görüntülerle doludur . sanatçılar zihinleriyle ve duyularıyla en kendi kusursuzlarını arar dururlar . bilim kurallara uymayan rakamların , olguların varlığını bulabilmek için her seferinde daha karmaşık kurallar koyar . bu mecburiyetler bozulmamış , ham , mükemmel varlığın başka şeylere dönüşme yolunda daha çok yokluğa , düzensizliğe , kusurlu şeylere yakınlaşması yüzündendir .

17 Ağustos 2010 Salı

gizemli bahçesinde kendisine yakalanan sinekleri
öldüremeyen
öldüremeden
kurtulabilen bir kadının zerafeti var sizde
doğada biliyor sinekler çiçeklerin sözcük hatası
üstünde taşıdıklarınıza dair hiç bir kötü emelim yok
şimdi başımı göğsünüze yaslayıp , ağlayabilirmiyim
nasılsa biliyorum
ve sizede itiraf edebilirim
birazcık şiir için fazladan kadın olmak yük oluyor insana
diyet metallerle doldurmuştum içimi
üzerime savsakça tuğlalar döşüyorlar
bükülmüyordum
hergün daha fazla porno izleyerek ayakta kalan bir çocuk tanıyordum
dinlere yaklaşamam ama her gün daha çok ayine katılmalıyım , derdi
kadınlara kötü davranıyorlarmı ?
bunu morenlerimiz olmadan , kendimiz tecrübe etmeliyiz diyorum
komik sözcükler kullanıyor
' burası ziyadesiyle karanlık ' diyor
ona acıdığım için bana kızıyor
ona acıdığım için kendime kızıyorum
ben kime kızabilrimki elleri olan dostum ?
ama freud ona sanatçı demiş
bazen size aldırmıyor
bazen kendini hırpalamıyor

15 Temmuz 2010 Perşembe

'' her gördûğûn ışığın yanına hayran ,zavallı bir sinek gibi yaklaşırsan ölûrsûn ''

14 Temmuz 2010 Çarşamba

büyüksün jean baudrillard



"ne estetik ne cinsel bir inancımız var ama hala bunlara sahip olmayı öğreniyoruz ve gerçek bir felaket olmayacak çünkü sanal felaket koşullarında yaşıyoruz. hızla çoğalan aşırı şişen ama doğuramayan bir dünyanın bulantısı bu."
Karşılaştığın , çarptığın yenemediğin bu boşluk , kontrolsüz olduğunnda insanların gerçeğine inanmadığında hissettiklerin tanrının bizim için bıraktığı imgelem payı sadece. Düş gücün harekete geçtiğinde elinde gerçeğe inanman için ne kadar az şey kalıyor oysa. Ama buna mağruz kalmak zorundasın . Elinde biraz gerçek olsa ona hiç bir tesirinin dokunmayacak olmasından ne çok korkardın . Şimdi yaratılıştaki boşluklar , var olmadığını gördüğün herşey ve tamamen içine batmaya çalıştığın bu hiçlik sadece sana yardım edebilir . Daha az gör , daha az duy , daha az düşün . Bu sahne senin dikkatini dağıtmasın hiç , hiç kendine inandırmasın . Korkma ve bizim tanrımız ol.

11 Temmuz 2010 Pazar

Gitmek

Karanliktan geldim karanliga gidicem,yemegimi yedim yarin yine yiycem ,uykumu böldüm yarin yine bölücem,zamanimdan caldim özlemek icin yarin yine calicam,Karanliktan geldim karanliga gidicem,,S.Y

10 Temmuz 2010 Cumartesi

Iste

herşey bir sokak çocuğunun elini cebine sokabildiği kadar boş.
öznesi olmayan cümleler gibi değersiz.
ve senin “naber” soruna “iyilik” dediğim kadar yalandı..
olsun.
ben yine de gülmeye devam ederdim.
sen , açtığın yaralara hep yenisini eklemekten vazgeçseydin,
öncekileri
unutabilirdim…

— küçük iskender (via cigdemaygun)
Sizofren periden
Alintidir

7 Temmuz 2010 Çarşamba

before the down

Belki bütün insanalar tanrının yeriden intihar edip geldi buraya . Belki o kadar kötü haldelerdi ki bunu unutmaya ant içtiler. Kendilerini unutmayı istediler . Şimdi memur oldular , başkan oldular , aptal oldular . Sanırım bizler zavallılarız . Orada onlar kadar nefret edecek bir hayatımız olmadı , başaramadık. Bu yüzden geç bari dünyada kalmamalıyız. Bu son şansımız olabilir . Yada bütün teoriyi değiştirir , bizim şimdi tanrının yerinde olduğumuzu onların nerede olduklarını bilmediğimizi söyleriz.


'
pastanızı yiyin çocuklar
sizi sid vicious yapacağım
ve sonra bana ne olacak
hiç bilmeyecksiniz '

26 Haziran 2010 Cumartesi

Privat Video

Düşlerin senfonisi



__________________________________________________________

Icimdeki Ciglik



_______________________________________________________________________

Angel City


Sessiz








______________________________________________________________________-


Günesin batmadigi Yer

                                      

23 Haziran 2010 Çarşamba

Mayalar




Maya uygarlığının görkemli yükselişi ve çöküşünün perde arkası, uzun yıllardır akademisyenlerin kafasını kurcalıyor. Ulaşılan son nokta, Maya uygarlığının ihtişamını "Doğan Ateş" adlı bir savaş beyine borçlu olduğu yönünde. Ama yıkımına belli bir kişi veya tek bir sorun yol açmadı. Kısacası, her şey ters gitti.

Kutsal Su


Fotoğraflar: John Stanmeyer
Vaftiz kurnasına düşen damlacıklardan küllerin serpildiği nehre... Su, yaşamımızın her alanında kutsal önemde.

Eğer çağrılsaydım/ Yeni bir din kurmaya/ Sudan yararlanırdım mutlaka diye yazıyordu İngiliz şair Philip Larkin 1954 yılında. (Gerçekten de birçok din suyu kullanıyor.) "Ve su" diye açıklıyordu dinler tarihçisi Mircea Eliade 1950'lerde

19 Haziran 2010 Cumartesi

Ölüm Üstüne Aforizmalar


ÖLÜM Üstüne Aforizmalar


Ölüm, bazen bir ceza, bazen bir armağan, çoğu zaman da bir lütuftur. SENECA
Zamanım dolduğunda ölümü, en az tıbbi yardım görerek metanetle karşılamada ve o zamana kadar haşarı yüreğimin günah işlemeyi sürdürerek mutlu olmasında kararlıyım.Einstein
Tanrı’nın ölümünü, nefsimiz üzerinde boyuna kazandığımız büyük bir feragat ve zafer haline getirmezsek, bu kayıbı pahalı öderiz. NIETZSCHE
Herkes ölmek için yaşar, düşmek için yükselir. MARLOWE

Aforizmalar


Ey Özgürlük! Senin Adına Ne Cinayetler İşleniyor!
Madam Roland
Bir zamanlar ütopyaydı özgürlük. Şimdi ise gerçeklik bile değil. Stanislav J. Lec
Sınırsız bir özgürlük düşünülemez. Hakların en büyüğü olan hayat hakkı bile mutlak değildir. M.Kemal Atatü

Uzak


Uzaklık klasik aşkı çoğaltır. Gerçek aşk, yakınlık ve uzaklıktır. Birbirimizi her an özleyecek kadar uzak, terimiz aşkımızın terinden ayırt edemeyecek kadar yakın olmaktır aşk.
İnsan uzaklaştıkça özler. Tabiatta da öyle değil midir? Çiçek sudan uzaklaştıkça solup ölmez mi? Toprak sudan uzaklaştıkça çatlamaz mı hasretten?
İnsan uzaklaştıkça sever.

22 Şubat 2010 Pazartesi

Caroline Lavelle - Turning Ground

Enya - Enya - Angel

Enya - How Can I Keep from Singing !

Enya - Isobella

Enya - Last Time By Moonlight

Loreena McKennitt - Prologue

Loreena McKennitt - The Seven Rejoices Of Mary

Amy Winehouse » Close To The Front

14 Şubat 2010 Pazar

Sevgililer Günü(Valentine)

 
Sevgililer Günü, her yılın 14 Şubat günü birçok ülkede kutlanan özel gün. Kökeni, Roma Katolik Kilisesi'nin inanışına dayanan bu gün, Valentine ismindeki bir din adamının adına ilan edilen bir bayram günü olarak ortaya çıkmıştır. Bu sebeple bazı toplumlarda "Aziz Valentin Günü" (İngilizce: St. Valentine's Day) olarak bilinir. Valentine kelimesi, Batı medeniyetlerinde hoşlanılan kişi veya sevgili anlamlarında da kullanılır.[1]
Günümüzde, bazı toplumlarda sevgililerin birbirine hediyeler aldığı, kartlar gönderdiği özel bir gün olarak devam etmektedir. Tahminlere göre 14 Şubat günü, tüm dünyada 1 milyar civarında kart gönderilmektedir. Bunun yanı sıra hediye alımlarından kaynaklı piyasada satışlar artmaktadır.

5 Şubat 2010 Cuma

Zamanın Bekçileri: Saat Kuleleri


İnsanoğlu zamanı ölçmek için antik çağlardan başlayan bir uğraş içinde olmuştur. İnsanoğlunun icat ettiği ilk saat, geçmişi M.Ö. 3500'lü yıllara kadar dayanan güneş saatidir. Güneş saati, güneşin gökyüzündeki hareketlerinden faydalanarak zamanı ölçmüştü. M.Ö. 15. yüzyılda bir kabın içindeki küçük delikten akan suyu işaret eden çizgilerden oluşan su saati icat edildi.

4 Şubat 2010 Perşembe

The Hurt Locker

18.02.2010 / Perşembe / 18:45


131 dk

ÖLÜMCÜL TUZAK

THE HURT LOCKER



Yönetmen Kathryn Bigelow

Oyuncular Jeremy Renner,Anthony Mackie,Brian Geraghty

Tür Aksiyon

Yapım 2008 / ABD

Senaryo Mark Boal

Müzik Marco Beltrami

Yaş :7

777 pic




Posted by Picasa

2 Şubat 2010 Salı

Apocalyptica - Best Symphonic Lyrics (2009)


SaNatÇı


















Artist: Apocalyptica
Album: Best Symphonic Lyrics
Released: 2009
Style: Rock, Symphonic
Audio: mp3, 320 kbps
Size: 123 MB

Tracklist:

01. Path
02. Quutamo
03. Faraway
04. Romance
05. Bittersweet
06. Misconstruction
07. Cohkka
08. Conclusion
09. Farewell
10. Hope
11. Kaamos
12. Coma
13. Ruska
14. Until It Sleeps
15. Epilogue (Relief)



Download

Full Discography : Apocalyptica


SaNatÇı














Band Name : Apocalyptica
Genre : Symphonic Heavy Metal
Country : Finland

For Download Click On Albums Name

1996 - Plays Metallica By Four Cellos
1998 - Inquisition Symphony
2000 - Cult
2003 - Reflections
2005 - Apocalyptica
2007 - Worlds Collide

Apocalyptica - Feat... (2010)


SaNatÇı
Apocalyptica - Feat... (2009)
Genre : Syn. Metal
Country : Finland


01. Grace (feat. Tomoyasu Hotei)
02. Helden (feat. Till Lindemann)
03. S.O.S. (Anything but Love) (feat. Cristina Scabbia)
04. Repressed (feat. Matt Tuck & Max Cavalera)
05. How far (feat Marta Jandova)
06. I Don't Care (feat. Adam Gontier of Three Days Grace)
07. PATH VOL 2 (FEAT SANDRA NASIC)
08. I'm Not Jesus (feat. Corey Taylor)
09. Last Hope (feat. Dave Lombardo)
10. Hope Vol.2 (feat. Matthias Sayer)
11. Seemann (feat. Nina Hagen)
12. Life Burns (feat. Lauri Ylonen)
13. I Don't Care (feat. Adam Gontier)
14. feat The Rasmus & Him - Bittersweet
15. S.T.A.L.K.E.R. feat Apocaliptica - Life and Death

  Alt. link